

95
1982-2000 yılları arasında TOFAŞ Spor Kulübü’nün başkanlığı’nı yapan Sayın Ersin Taş,
25 Ağustos 2008 tarihinde Ayvalık’ta yapılan söyleşide, TOFAŞ Spor Kulübü ile ilgili şunları
söylüyordu:
“Sevgili dostum Murat, önce söze seni kutlamakla başlamalıyım. Çok güzel, çok gerekli
bir işe giriştin. Bir söyleşi yapma isteğin beni çok heyecanlandırdı. Söze nasıl ve nereden
başlayacağımı bilemiyorum. Bazı konuları atlamaktan, sırası ile anlatamamaktan korkuyorum.
Kolay değil, 30 yıllık bir şeyi, hem de emekliliğimden 9 yıl sonra anlatmamı istiyorsun benden.
Bu nedenle anlatacaklarımda karışıklıklar olursa, bazı olayları ve özellikle isimleri atlarsam
baştan affını diliyorum. Hem senin hem de atladıklarımın.
Yıl 1968, üniversite sonrası yedek subaylığı bitiriyorum. 1,5 yıl büyük hayat tecrübesi,
sonrasında 22 aylık bir ‹talyan şirketinde hoşnutsuz şartlarda çalışıyorum. Bu 22 ay içinde
aklım hep TOFAŞ’ta. TOFAŞ Fabrikası’nın kurulmakta olduğunu duymuşum ya; ‹talyanca bilen
bir genç olarak kapağı oraya atmaya çalışıyorum. Tüm ümidimi kaybedeceğim sırada liseden
arkadaşım Birgül Akçığ, Fabrika’nın ‹talyan Müdürü’nün sekreteri oluyor. Henüz işe başlamış,
Yalçın ‹pbüken’e beni tavsiye ediyor. Yalçın Bey’le mülakat ve mutabakat. Havalara uçuyorum.
2 Temmuz 1970’de işbaşı yapıyorum. Görevim personel müdürlüğünde ‹talyan personelin
özlük işleri. Bursa’ya yerleşiyorum. Yoğun bir tempo. Zaten toplam, kadro müdürümüz Yalçın
Bey dahil, 10 kişiyi geçmiyor. Fabrikada montaj işleri son sürat devam ediyor. Diğer taraftan işe
alımlar yapılıyor. Her yerde, her meslekten işçiler, memurlar, mühendisler. ‹talyanca bilenlerin
yüzde 99’u Bursa dışından geliyor. Fabrikada herkes bir ilki yaşıyor. Otomotiv sanayi bir
ilk, ilk işin Bursa’ya gelişi bir ilk. Herkeste değişik duygular var. 2 Şubat 1971’deki açılışa
üretim verecek hatları tezgahları yetiştirmek gayreti ve telaşı herkesi sarmış. Müthiş bir çalışma
ve her kademede bir dayanışma. Bu dayanışma dostlukları beraberinde getiriyor. Ortak bir
sosyal hayat doğuyor. Ailece görüşmeler, piknikler, spor faaliyetleri, geziler… Örneğin, 1971
Akdeniz Olimpiyatları’na fabrikanın temin ettiği iki otobüsle hafta sonu gezisi. Pazar gece
geç vakit dönüş. Pazartesi sabah da erkenden yine işbaşı ve yoğun çalışma. Fabrika içinde
bir taraftan üretim başlıyor, bir taraftan bu sosyal dayanışma giderek pekişiyor. Spor ağırlık
kazanmaya başlıyor. Yemek paydosundan arta kalan zamanlarda veya mesai sonlarında
voleybol, futbol, masa tenisi maçları, koşular vs. Önceleri birkaç kişinin bir araya gelmesi
ile yapılan bu faaliyetler giderek organizasyonel bir yapı kazanmaya başlıyor. Sporu seven
kişiler bir araya gelip bölümler arası turnuvalar düzenleniyor. Biz de Personel Müdürlüğü
olarak başta Yalçın Bey’in verdiği gayret ve olanaklarla ben, Nedim Karakaş, Bahri Ekbiç,
Cemal Kurt destek veriyoruz bu organizasyonlara. Fabrika içinde futbol, basketbol sahaları
kuruluyor. Masa tenisi masaları konuyor. Koşu parkurları tespit ediliyor. ‹simlerini saydığım
kişiler Yalçın Bey dahil sporun içinden geliyorlar. Yalçın Bey genç milli basketbolcu, Nedim eski
futbolcu, Bahri atlet. ‹çlerinden bir tek ben mahalle takımları sporundan geliyorum. Gerçekten;
mahallede futbol ve voleybol oynamışım. Bir sezon da 1960 yılında kürek sporu yapmışım.
Hem de Fenerbahçe Kulübünde. Ben Galatasaraylıyım. Futbol maçlarını 1954-60 arası hiç
ERS‹N TAŞ