

94
1999 yılında Türkiye Lig kupasını ilk kez kazanan TOFAŞ Spor Kulübü, başkanları Ersin Taş, Genel Menajer Efe Aydan,
‹dari Koordinatör Coşkun Teziç, Teknik Menajer Atilla Çakmak ve ben Murat Kuter ile birlikte Lig ve Türkiye Kupası’yla
Kurucu Başkan Yalçın ‹pbüken’i ofisinde ziyaret edip bu mutluluğu paylaşmıştık.
kadar geldi. Çünkü 35 yıl çok önemli. Hakikaten bir kurum hayatında bu önemli bir yaş. Hele
bir kuruma bağlı kuruluş, yani bir şehrin kulübü değil. Bir Bursaspor gibi değil. Bir Fenerbahçe
kulübü gibi değil. Bir endüstriyel ticari kuruluşun bir parçası, bir Efes Pilsen de değil. Yani yaptığı
ürünlerin tüketici ile irtibatını kolay kuramıyorsun. Basketbolda da çok güçlü TOFAŞ. Ama
tüketici üzerindeki etkisi güreşteki kadar olamaz. Güreşte güçlü bir TOFAŞ imajının, güçlü bir
otomobili çağrıştırma şansı vardır. Ama basketbolda bu yoktu. Ben bunu sezdim çünkü biliyorum.
Ama otomobil ile basketbolu irtibatlandırmak o kadar kolay değil. O talihsizlik de yaşanmıştır.
O yüzden bazı insanlar bu işe canı gönülden sahip çıkmamıştır. Hatta kızmışlardır. Fonlarını
alıyoruz diye. Mesela otomobilciler çok kızdı, ralliciler grubu vardı, TOFAŞ’ın başında. Biz
adeta iki rakiptik. Onlar bizden daha avantajlıydı. Ama zaman içinde biz o kadar başarılı
olduk ki bu güreş sayesinde. Hiç kimse de bir şey yapamadı. Yani özetlediğim zaman
bilançosundaki aktif ve pasifi sporun bana kazandırdığı inanılmaz şeyler var. O yüzden de
ben helal olsun diyorum TOFAŞ’a. Bütün emeklerim, bütün gayretlerim ve bilhassa güreşçilere.
Yani entelektüel okumuş sınıfından benim kadar güreşçiyi anlayan yoktur. Ama ne zaman
anladım onları, o Koçani’de anladım. Oradaki o kilo düşerken yaşadıkları sıkıntıyı bizzat
yaşarken anladım. Mehmet Sarı’nın o özverisini, kırık kemiklerle yaptığı müsabakayı başka hiç
bir sporcunun tekrarlayacağına inanmıyorum.”