Previous Page  94 / 226 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 94 / 226 Next Page
Page Background

93

Çünkü o sırada Erdoğan Bey de ayrılmıştı Bülent Bey de ayrılmıştı. Nezih orada tek kişi kaldı,

eski jenerasyondan. ‹nan Bey de ayrılmıştı. Yani TOFAŞ Oto Ticaret’in başında ‹nan Bey yoktu.

O da Başkan olmuştu, ayrılmıştı. Dolayısıyla fabrikada Temel Atay vardı, TOFAŞ Oto Ticaret’e

ise Uğurman Bey gelmişti. Dolayısıyla böyle bir dramatik üst düzey değişikliği oldu, benim

de ayrıldığım dönemdi. Orada bırakabileceğimiz iki kişi vardı. Biri fabrikadaki benim yerimi

alacak personel müdürü, ikincisi ‹stanbul’da mutlaka birisi. TOFAŞ Oto Ticaret’ten insanları

buna dahil etmek için çok uğraştım. Ama beceremedim. Nedense onlar aktif olarak bu işin

içine girmeyi istemediler. Şimdi onun teferruatına girmek istemiyorum. Ama derinlemesine çaba

gösterdim. Çünkü ticaret tarafının işi bu, reklam tanıtım ile ilgili.

Benim artık ayrılma noktam gelmiş. 12 Eylül olmuş. Artık burada endüstri ilişkilerinin karakteri

değişmiş. Yani burada artık rahat bir ortam var. Ben de rahata çok fazla alışkın bir insan değilim.

Ve insanlar da ömür boyu aynı işi sürdüremiyorlar. Güzelliklerin de bir sonu var. ‹nsanların o

sonu iyi bilmeleri lazım inancındayım. Askeri müdahaleden sonra Türkiye’de sendikal olaylar

bitti. Bıçak gibi yani, bir akşam, gece yarısı, sabah kadar bu işler bitti. Ama bazı insanlar

mesleklerini sürdürdüler, ben bıraktım. Çünkü artık benim yapacak bir şeyim de kalmamıştı

TOFAŞ’ta. Öyle hissediyordum en azından. O eski heyecan, eski tutkum yoktu. Çünkü zaman

içerisinde insan erozyona uğruyor. Dolayısıyla benim yerimi alacak insanı düşünmeye başladığım

zaman, ben Ersin Taş’ı Nedim Karakaş vasıtasıyla davet ettim. Ersin kendiliğinden gelmedi.

Birkaç tane adayım vardı. Ersin’i tercih etmemin sebebi TOFAŞ SAS Kulübü’nün kuruluşunda

ve içinde olduğunu bildiğim içindi.

‘Sen TOFAŞ’a gelmeyi düşünür müsün

?

dedim. Baktım

ki diğer yöneticiler de razı. Süha da razı, fabrika müdürü ‹talyan da razı. Çünkü ben birkaç

tane aday ortaya koydum.

‘Sen ayrılmak istiyorsun, kimi yapalım

?

dedikleri zaman benim

3-4 tane adayım vardı. Bunlardan bir tanesi Ersin’di. Ersin’ini de seçmemin sebebi TOFAŞ SAS

Kulübü’nü benden sonra yönetecek kişi olarak onu görmemdi. Ve Nedim’e sorduğun zaman

bunu söyleyecektir. Nedim’i gönderdim Mudanya’ya, Ersin ile konuştu. Ersin’den olumlu cevap

alınınca ben teklif ettim. Sonra bir süre beraber çalıştık, ondan sonra ben ayrıldım. Ama Ersin’i

buraya getirmekteki en önemli sebebim, yani fabrikanın diğer işlerini de biliyordu ‹talyancası

da vardı, insanlar da mutabık olmuştu. Benim onu diğer fabrikadaki adaylara tercih etmemin

sebebi TOFAŞ SAS Kulübü’nü dirayetle, benim felsefemi iyi anladığını farz ederek yöneteceğine

inandığım içindir. Burada tabi bu kulübün başından sonuna kadar, Erdoğan Karakoyunlu gibi

çok enteresan bir yöneticinin mevcudiyetinin de altını çizmek lazım. Yani Erdoğan Bey bütün

bu faaliyetlerimizde bu olumluluğu canı gönülden teşvik etmiştir, anlamıştır. Güreşi de sevdiği

için bütün güreş müsabakalarına da gitmiştir. Türkiye’de ve yurt dışında. ‹şini gücünü bırakmıştır.

Bülent Sayar ile birlikte, Bülent Sayar da onun yardımcısı mali işlerde, o da spor hastasıdır.

Bunlar işte, TOFAŞ SAS’ın tarihinde isimlerini göremezsiniz. Ama gerçeği de kabul edelim ki

onların ciddi kontrübüsyonları (katkıları) vardır. Erdoğan Bey’in ve Bülent Bey’in. Çok ciddi ama

yani paraysa para, pulsa pul, bir şeye ihtiyaç olduğu zaman onu temin etmek için her şeyi

yaptılar. Güreşe olan özel merakları da güreşle özel olarak ilgilenmelerine neden olmuştur.

Dolayısıyla TOFAŞ SAS çok şanslı bir şekilde doğdu ve bence çok şanslı olarak da bugüne