

83
düşemedi o kiloya. Mehmet Yalçın düştü.
Dolayısıyla biz Koçani’de şampiyon olduk. Koçani, Yunanistan sınırında, Yugoslavya’nın
güneyinde bir kentti. Telefon etme imkanı falan yok ama bizi Üsküp televizyonuna soktular.
‹lk defa ben canlı yayına çıktım, ne oldu ne bittiğinin farkında bile değiliz. Ondan sonra
işte yavaş yavaş canlı yayın yapıldı, Mustafa Yener TRT’den yaptı. Ama iletişimimiz yok
Türkiye ile. Ben de aklımdan geçiriyorum, diyorum ki
‘Bak bu kadar büyük bir hadise var
şurada ‹stanbul’dakilerle konuşsak da bir şeyler, bir karşılama organize edilse’
gibi şeyler
aklımdan geçiyor. Dönüşte Bulgar sınırına geldik, Bulgar gümrükçülerin bile tavrı değişti bize
karşı. Yani o sert, böyle zorbaca gümrükçülük yapan adamlar birdenbire, takım şampiyon
olunca, o otobüse gösterdikleri ilgi ve yakınlığa şaşkına döndüm.
‘Ne oluyor bunlara
?
’
dedim. Meğerse ne kadar önemliymiş Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası. ‹lk defa şoku orada
yaşadım. Ondan sonra Bulgaristan hududunu geçtik Edirne’ye girdik, Edirne gümrüğüne doğru
girdik. Karşımızda bir grup insan koşuyor bize doğru. Resmi kıyafetli jandarmalar, gümrükçüler,
polisler. Bizim otobüs oraya doğru gidiyor, insanlar da bize doğru koşuyor.
‘Allah Allah ne
oluyor burada
?
’
Meğerse adamlar bizi karşılamaya geliyormuş. O resmi kıyafetli insanlar
Uluslararası Güreş Federasyonu ( FILA ) As Başkanı Vehbi Emre, ‹pbüken ile beraber TOFAŞ fabrikasında.