Previous Page  135 / 226 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 135 / 226 Next Page
Page Background

134

olabilmek. Şunu hatırlayalım. Normal bir insanın aklı 50.000 kelime alabiliyor. Günlük konuş-

mak için kullandığımız kelimeler falan bütün hepsi bunun içinde. ‹nsanların kelimeleri falan her

şey 50.000. Bütün marka isimleri de o kelimelerin içinde. Sadece Amerika’da 1 milyon marka

var. Dolayısıyla eğer birisi markayı tanımıyorsa neyi satın alacak

?

Marka olmak had safhada önemliydi. Dolayısıyla bugün ben dönüyorum geriye o gün

yaptığımız yatırım uzun dönemliydi, stratejikti ve TOFAŞ markası ve ismine bir yatırımdı. Bugün

eğer o güne geri gitsem bana bir daha fırsat verilse ve

‘TOFAŞ takımına harcadığın parayı

yine harcar mısın yoksa değişik mi yaparsın

?

diye sorsa. Aynısını harcarım. Bir dakika düşün-

mem. Çok da iyi bir yatırımdı bana göre.

Bakın bugünkü TOFAŞ’ın durumuna. Denebilir ki yani bugünkü netice ile ne alakası var

?

Hep

alakası var. O günün yatırımları ile alakası var. Bugünkü BMW’nin neticesinde 2000-2002’ler-

deki yarışlarda yaptığının hiç mi etkisi yok

?

O onu tetiklemedi mi, öbürü öbürünü tetiklemedi

mi

?

Dolayısıyla markanın muhakkak ki önemi var. O sıralarda bunu yapmamız gerekiyordu

ama harcamalarımız kısa vadede geri dönüşü olan yatırımlar değildi. Uzun dönemli yatırımlar-

dı. O bakımdan Koç Holding bunları tasvip etmedi. Ama bunu da anlatmam lazım. Bunu da

konuştuğum için açıkca söyleyebilirim. Biz bir iş programı toplantısındayız. Çok da zor bir yıl. ‹ş

programımızın toplantısı çok fırtınalı, tartışmalı… Şunu yapıyoruz, bunu ediyoruz, beklediğimiz

neticeleri sağlayamıyoruz. Ama toplantıya hakikaten dosyalarla gitmişiz takdim ediyoruz. Çok

Jan Nahum, Tuğrul Kudatgobilik, Ersin Taş, Efe Aydan 1999-2000 sezonu şampiyonluğu sonrası kutlamada TOFAŞ’ın

başarısına kadeh kaldırıyorlar.