Previous Page  141 / 226 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 141 / 226 Next Page
Page Background

140

TOFAŞ Muhasebe Direktörü Sayın Selçuk Öncer, 22 Haziran 2009 tarihinde ‹stanbul’da

yapılan söyleşide TOFAŞ Spor Kulübü ile ilgili şunları söylüyordu:

“Önce şunu söyleyeyim: Benim yaşam felsefem açısından çok mukaddes bir şey spor…

Spor yapan insanın kötü olamayacağına inananlardanım. Spor yapanların daha rafine bir

yapıya sahip olduğu, fikirlerinin çok daha doğru olduğu, bedeninin doğru geliştiği bilimsel

olarak da ortaya çıkarılmıştır. Kişisel spor dallarında başarı isteyenler, kendilerine bir hayat

planı yapıyorlar. Yediğine içtiğine dikkat ediyor. Bunları sporda başarılı olabilsin, rakiplerini

yenebilsin diye yapıyor.

Takım sporları içinde bulunanlar, biz şirketlerde hedeflediğimiz ortak akıl, ortak çalışma,

ortak kaliteli üretim için çabalıyor. Bu gruptakiler de kendilerine iyi bakmak zorundalar.

Takımlarını hedefe ulaştırıp şampiyon yapmak, galip gelmek için sürekli hazır olmalılar.

Şirketlerin başarısında da sporda da ekip ruhu önemlidir.

Kriz dönemlerinde özellikle yöneticilerin ya da diğer çalışanların arasından özellikleriyle

serpilenlerin kişisel performansları ile şirketi başarıya götürdüklerini izliyoruz. Böyle başarı

öykülerinde ferdi fedakarlıklar ön plandadır.

Ben 70 senesinde Yapı Kredi Bankası’nda merhum Kazım Taşkent zamanında göreve

başladım. Bankaya girdiğimde ‹stanbul 1.Amatör Lig’de lisanslı futbolcuydum daha sonra 15

yıl oynadım. Bankaya ilk girdiğim günden itibaren antrenman çantamı hep yanımda taşıdım.

Dördüncü ayda şubede futbol takımı kurdum. Akabinde de Elmadağ Şubesi’nde şirketlerarası

maçlar organize etmeye başladım. Futbol organizasyonunu daha da büyüttük. Yapı Kredi

camiası içinde şubelerarası maçları başlattık. TOFAŞ’la tanışmamı da spora borçluyum. Bizim

şube müdürünün damadı TOFAŞ’ta çalışan Bülent Sayar’dı. Bana bir gün

‘Bankada takım

kurmuşsun! Ne kadar güzel… Keşke TOFAŞ’ta da takım kurabilsek

?

dedi. Bülent Sayar’a,

‘Olur… Sizinle oynamaya geliriz’

cevabını verdim.

Hiç unutmuyorum. O dönemlerde benim haftada 2 gün futbol antrenmanım var. Cumartesi

ya da Pazar günlerinden birinde amatör kümede maçım oluyor. Diğer günde de Yapı Kredi

Bankası maçlarına gidiyorum. Bunların üzerine TOFAŞ Genel Müdürlüğü’nün kendi bünyelerinde

kurduğu futbol takımının maçların katılıyorum. Yaşım 20… Gündüz banka, gece okul, kalan

zamanımda da futbol vardı. Sigara zaten içmiyordum. Hiçbir zaman da içmedim.

Kendime çok iyi bakıyordum. Bedenim sağlam olsun diye hafta 2-3 defa kros yapardım.

Bülent Sayar’a bir gün,

‘TOFAŞ’ta bir görev olursa gelir çalışırım’

dedim. Bunu neden

söyledim

?

Ben okumaya 6 yaşlarında başladım. Gazetelerde yabancı ülkelerdeki otomobil

fabrikalarının kuruluş ve üretim öykülerini Türkiye’deki otomobil satışlarını okurdum. Bir de o

zaman Vehbi Koç’u okurduk. Bazı akrabalarımız Koç Holding’te çalışırlardı. Kafamdan zaman

SELÇUK ÖNCER