Previous Page  142 / 226 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 142 / 226 Next Page
Page Background

141

zaman keşke ben de Koç Holding’te çalışsam diye geçirirdim. Bülent Sayar’a da

‘TOFAŞ’ta

çalışabilirim. Eğer öyle bir ortam olur ve bana haber edersen sevinirim’

dedim.

73’ün Haziran ayıydı. Bankacılık tekamül kursuna gidiyorum. Okulda öğrendiğim bilgileri

buradaki imtihanlarda kullandığım için hep birinci oluyordum. Bankada çalışırken bir telefon

geldi. Arayan Bülent Sayar’dı.

‘TOFAŞ’ta bir pozisyon var gelir misin

?

diyordu. Kendisine,

’Gelirim ama bankacılık kursunu bitirdikten sonra. Bu kadar emek verdim. Kursu bitirmeden

gelemem’

dedim. Cevabı,

‘Peki bekleriz’

oldu.

TOFAŞ’la ilişkimiz futbol üzerinden devam ediyor. Top oynarken TOFAŞ Genel Müdürlük

Takımı’nda Nezih Olcay ile tanıştım. TOFAŞ’lılar çok samimi görüştüğüm insanlar haline geldi.

Onlar da artık benim bir takım grubum, takım arkadaşlarım gibi oldular.

Bankacılık kurslarını bitirirken beni imtihan eden genel müdür yardımcılarından birine

‘Böyle

bir teklif aldım. Büyük ihtimalle ayrılacağım’

dedim. Tepkisini,

‘Deli misin sen

?

Yüzdün

yüzdün kuyruğuna geldin. 4 yıl emek verdin. Seni müdür yapacağız, ömür boyu bakarız’

diyerek gösterdi. 1 hafta evde düşündüm. Kararımı verdim. 14 Eylül 1973’tü. Yapı Kredi’den

ayrıldım aynı gün TOFAŞ’ta göreve başladım. Yani aynı tarihte TOFAŞ Spor Kulübü de

kurulmuştu 73’ün Haziranı’nda. Ben de 73’ün Eylül’ünde TOFAŞ’a intisap ettim. O zaman 23

yaşındaydım. Şimdi 59… 36 sene geçmiş üzerinden.

Tabi bu arada biz neler yaptık

?

TOFAŞ Genel Müdürlükte futbol takımı kurduk arkasından

yaşlarımız biraz ilerlemeye başlayınca ve bazı arkadaşlarımızın göbek çevresi biraz

kalınlaşmaya başlayınca büyük sahada top oynamak biraz zor gelmeye başladı. Basketbola

çevirdik işi. Uzun yıllar Sultanahmet’te eski Amerikan Dersanesi vardı, orada antrenman yaptık.

Galatasaray’ın Hasnungalip’teki salonunda yine basketbol antrenmanları yaptık. Sonra işi

büyüttük OTOSAN’ın salonunda ve Sarıyer Spor Salonu’nda Koç Grubu içerisinde şirketlerarası

maçlar yaptık. Tuğrul Kudatgobilik de Arçelik’te o zaman basketbol oynuyordu. Ben TOFAŞ’ta,

adam adama oynuyordum Tuğrul Bey’e sayı attırmayayım diye. Çünkü Arçelik ile final maçı

oynuyorduk. ‹lk devre Tuğrul Bey hiç sayı atamadı sonra bir pozisyonda bana bir dirsek attı,

ben yere yığıldım kaldım. Sonra kendi özür diledi. Aradan yıllar geçti, ne zaman görsem hâla

‘Bak ! Burnum senin yüzünden yamuldu’

derim.

‘Yapma, yeter bu kadar sene geçti’

cevabını

verir.

Böyle zamanımız geçti. Tabi ilerleyen yıllarda basketbol maçlarında bayağı dereceler

yaptık biz TOFAŞ Genel Müdürlük Takımı olarak. Hep birincilikler aldık. Daha sonraki yıllarda

da biraz halı saha futboluna döndük. Yavaş yavaş ayrılan bazı arkadaşlar olunca da spor ve

basketbol temposu düşmeye başladı ama Koç Olimpiyatları’nda devam ettik. TOFAŞ Genel

Müdürlük Takımı olarak. Koç Olimpiyatları’nda da epey şampiyonluklar aldık. Bu arada da

tabi TOFAŞ Spor Kulübü ile ister istemez spor aşkıyla birlikte ilişkimiz biraz geri planda da

olsa devam ediyordu. Biz işin içine direkt olarak girmiyorduk. Çünkü Bursa’da kurulan bir