

126
Bursa’ya gelmesini isterim’
dedim. Ve bir vesile ile karşılaştığımızda da laf denk geldi ben
kendisine bu daveti yaptım. Önemini anlattım. Bana bir şeyler söyledi. Söylediklerini gidermek
için
‘Bütün Bursa, mebuslar, vali orada olacak. Uluslararası bir hadisedir. Siz yönetim ku-
rulu başkanısınız… ’
gibi aklımıza gelen bir sürü şeyi söyledik. Ben ısrar ettim o
‘olmaz’
dedi.
Netice itibariyle sonunda
‘peki’
dedi. Hiç beklemediğim bir cevaptı. Bu cevabı Yalçın Bey’e
ilettim Yalçın Bey de çok sevindi. Biz bu sefer Vehbi Bey’i rahat ettirecek imkânları hazırlamaya
giriştik. Kısacası müsabaka saatinden 3-4 saat önce Bursa’ya gittik, Çelik Palas’ta kalıyoruz.
Müsabaka saati yaklaştı. Otomobille Bursa’daki salona geldik. Fakat salon inliyor, müthiş bir
kalabalık. Bursa değişmiş. Yani bütün Bursalılar sahip çıkıyor. Artık TOFAŞ Türkiye oldu. Türkiye
TOFAŞ… Herkeste büyük bir heyecan, şehir bayraklarla süslenmiş. Davul zurna çalıyor. Bir
bayram havası var. Normal maçtan farklı bir atmosfer hakim. Biz salona polis yardımı olma-
sına rağmen zorlukla girebildik. Vali Mehmet Karasarlıoğlu vardı. Mebuslar, Bursa’nın bütün
ilerigelenleri oradaydı. Vehbi Bey’e yer verdiler. Hiç susmayan müthiş bir tezahürat var. Futbol
maçlarında hani bir gol atılır tezahürat yapılır ardından susulur sonra başka bir hareket olunca
tekrar başlar. Burada böyle değildi. Sürekli tempolu. TOFAŞ… TOFAŞ… TOFAŞ…TÜRK‹YE…
TÜRK‹YE…TÜRK‹YE… TÜRK‹YE-TOFAŞ, TOFAŞ-TÜRK‹YE hepsi birbirine karışmış durumda. Veh-
bi Bey’in ilk spor müsabakasına katılışı… Yan yana bulunuyoruz. Bana hiçbir şey sormadı. 3-5
cümleden başka bir şey konuştuğumuzu hatırlamıyorum. O sadece izliyor. Gözlerinden çok
memnun olduğunu anlıyorum. Çünkü bir güreş başlıyor, hemen bizimki tuş yapıyor. Yer yerin-
den oynuyor. Vehbi Bey’e de tezahürat yapıyorlar. Böyle bir atmosfere Vehbi Bey de şaşırdı
kaldı. Neyse o gün bütün müsabakaları bizimkiler kazandı. Şampiyon oldu TOFAŞ takımı.
Müsabakaların bitişi gece yarısını bulmuştu. Gece yarısından sonra otele gittik. Halbuki Vehbi
Bey normal saati dışında gece yarısı oteline getirdiğimiz zaman biraz rahatsızlık duyduğunu
belirtebilirdi. Öyle bir şey yoktu.
Sabah erkenden kalktık. Gazeteleri istettik. ‹stanbul gazeteleri daha gelmemişti. Onlar son-
ra geliyordu. Bursa gazetelerine baktık. Baştan aşağıya resimler, yorumlar, kutlamalar. Sanki
Türkiye’de başka bir olay yokmuş gibi. Vehbi Bey de bunları okudu. ‘
Memnun kaldınız mı
?
’
diye sordum. Çok memnun olduğunu söyledi. Yüzünden,gözünden memnuniyeti okunuyordu.
Bana,
’Ya ben bu yaşıma kadar çeşitli toplantılara katıldım, büyük kongrelere katıldım,
ticari iktisadi şeylere ama ben böyle bir şey görmedim. Şimdi sporun önemini anlıyorum’
dedi.
Bu çok önemli bir tespittir. Sporun birlik bütünlük sağlama, tanıtım açısından önemini Vehbi
Bey kendi gözleriyle görüp, kulaklarıyla duymuş oldu. Ondan sonra da herhalde bizim spor
masraflarımıza bakış açısı muhakkakki biraz farklılaştı.