

122
tiplerin dışında yepyeni bir insanı arıyorum. Hukuk fakültesini gitmeden bitirmiş delikanlıyı
seç. Daha başarılı olacağına inanıyorum’
dedi. Biz Yalçın Bey’i personel müdürü yaptık.
Yalçın Bey, personel müdürü olarak çalışkan,hırslı… Kendi işleriyle uğraştığı gibi kafası
başka şeylere de çalışan biri. O zaman TOFAŞ SAS yeni kurulmuştu. Basketbolla uğraşıyorlar-
dı. Yalçın Bey bir gün bana geldi. Heyecanlıydı.
‘Bir zamanlar Türkiye güreşte çok ileriydi.
Güreş sonradan kendi haline bırakıldı. Dünyada nam salmışken şöhretliyken bugün kimse
sahip çıkmadığı için güreş ölüyor. TOFAŞ güreşe sahip çıkabilir mi
?
’
dedi. Kendisine
‘Yalçın Bey, biz otomobil fabrikasıyız bizim güreşle ne alakamız var’
dedim. Pes etmeye
niyeti yoktu.
‘Güreş bizim milli sporumuz. Bizim ilave bir şey yapmamıza fazla lüzum yok.
Mevcut insanlar bugün ortalıklarda ama sahipsiz başıboş dolaşıyorlar. Bunları içerisinde
Muharrem Atik vardır. Onu işin başına getirirsek hepsini kolayca toparlar ve böylece biz
Türk Güreşi’ni tekrar canlandırırız. Bu da TOFAŞ’ın büyük başarısı olur‘
dedi. Bir kez daha
üsteledim ve
‘Biz fabrikayı daha yeni yapıyoruz. Bizim Yönetim Kurulu Başkanımız Vehbi
Bey… Vehbi Bey böyle durumlarda hani sporla falan bir ilişkisi yok.’
Ben tabi şirketin umum
müdür muavini olarak, güçlüklerle boğuşuyorum. Para sıkıntımız, üretim sıkıntımız gibi bir sürü
sıkıntı var.
‘Bütün bunlar içerisinde kalkıp da güreş takımı filan kurmamız fevkalade isabet-
siz olur. Ben bunları kime anlatırım. Bunun için gereken parayı nereden tedarik ederim
?
’
dedim. Yalçın Bey ısrarcı. Benim her söylediğime bir cevap yetiştiriyor. Netice itibariyle benim
TOFAŞ SAS Güreş Takımı’nın Avrupa seyahati sırasında Erdoğan Karakoyunlu, Bülent Sayar, Yalçın ‹pbüken ve Ersin Taş,
Haskova’yı gezerlerken.