Previous Page  122 / 226 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 122 / 226 Next Page
Page Background

121

TOFAŞ kurucu Genel Müdür Yardımcısı Sayın Erdoğan Karakoyunlu, 27 Kasım 2008 tari-

hinde ‹stanbul’da yapılan söyleşide TOFAŞ Spor Kulübü ile ilgili şunları söylüyordu:

“Ben TOFAŞ’ın kuruluşuyla ilgili bilgiler vererek başlamak istiyorum. TOFAŞ 6224 Sayılı

Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu’na göre, otomobil imal etmek üzere hükümet kararıyla kurul-

muş bir şirkettir. Şirketin kuruluş mukavelesi 1968 yılının Ekim ayında Ticaret Sicil Gazetesi’nde

yayınlanmıştır.

Şirket kurulduktan sonra Bursa civarından 300 muhtelif kişiden arsa aldı. Bu arsaların tevhiti

(birleştirilmesi) gerekiyordu. O zamanlar Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nda Avukat Mehmet

Üreten vardı. Tevhit işlemini Mehmet Üreten büyük bir maharetle ve kısa bir zamanda yaptı. Bu

konuda ona en çok yardımcı olan da o zamanın Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Abdi

Biçen Bey’di. Kuruluş sırasında bizler bütün dikkatimizi bir an evvel fabrikanın yapılmasına,

üretime geçilmesine veriyoruz. Var gücümüzle bunun için çalışıyoruz. Fabrika kuruldu… Binbir

güçlük içerisinde imalata geçti. Bir sürü zorluk var. Yan sanayi problemleri var. O zamanlar

burada yapılamayan parçalar ‹talya’da dünya kadar sıkıntıyla yaptırılıyor ve getirtiliyor. Çünkü

o zamanlar Türkiye’nin hemen hemen hiç dövizi yok. Zamanın Başbakanı Süleyman Demirel’in

deyişiyle

‘Ülke 70 Cent’e muhtaç…’

Büyük bir sıkıntıyla, özveriyle üretim yapılıyor. Biz buraya bir personel müdürü öngördük.

TOFAŞ büyük bir şirket olacaktı. Kalabalık sayıda işçi çalıştıracaktı. Bu bakımdan personel

konularında tecrübe sahibi birisini almak istedik. Yönetim Kurulu Başkanımız Vehbi Bey, Koç

Grubu Şirketleri’nden birinde başarılı olmuş bir personel müdürünü buraya aktarmayı önerdi.

Fakat Mösyö Bernar,

’Buraya yeni bir arkadaş alalım’

dedi. Vehbi Bey uygun gördü. Gaze-

telere ilan verdi. 7-8 cevap geldi. Gelenlerin içerisinde Yalçın (‹pbüken) Bey’in formu hemen

dikkatimizi çekti. Çünkü formunda ,

‘Hukuk fakültesini dışarıdan bitirdim’

diyor. Hukuk fa-

kültesine hiç gitmemiş. Dışarıdan bitirmiş… Müracaat ettiğinde Sinop’ta Amerikan üssünde

Amerikalılar’la çalışıyordu.

Ben müracaat sahipleriyle mülakat yaptım. Yalçın Bey, yapısıyla, cesaretiyle, geniş görüş-

lüğüyle orada da dikkatimi çekti. Öbürleri klasik personel müdürü tipleriydi. Netice itibariyle

ben 6-7 kişiyi ikiye indirdim ve Mösyö Bernar ile görüştüm.

‘Ne oldu

?

Seçtin mi bir personel

müdürü

?

dedi.

‘Müracaatları inceledim. Teker teker mülakat yaptım. Fakat bunların içerisin-

den 2’sini ayırdım. Bir tereddüdüm var. Onun için size danışıyorum’

dedim. Mösyö Bernar,

‘Tereddüdün nedir

?

dedi.

‘Müracaat edenlerden biri genç, dinamik, hukuk fakültesini dışa-

rıdan bitirmiş. Şu anda çok küçük bir iş tecrübesi var. Sinop gibi küçük bir kentte Amerikalı-

larla Amerikan üssünde çalışıyor. Öbürü hukuk fakültesini bitirmiş. Bir iki yerde daha büyük

kuruluşlarda tecrübesi var’

dedim. Allah rahmet eylesin Mösyö Bernar

‘Ben buraya klasik

ERDOĞAN KARAKOYUNLU