

U L U D A Ğ Ü N İ V E R S İ T E S İ ’ N İ K U R A N D E R N E K
16
Yüksek öğretim denince akla üniversite gelmektedir. Üniversite kavramı
Latince
“Üniversitas”
kavramından türetilmiştir. Ortaçağda kullanılmaya
başlanan bu kelime o zaman herhangi bir birlik anlamına geliyordu.
(Güler,A.
1994)
İKÜ
(İstanbul Kültür Üniversitesi)
Kurucu Rektörü Prof. Dr. Önder Öztu-
nalı üniversite kelimesinin kökenini şöyle açıklamakta:
“Lonca kelimesinin Latince karşılığı universitas olup, bunun anlamı,
bağımsız ve tüzel kişiliğe sahip ve ortak çıkarları olan kişiler topluluğudur.
Bugünkü üniversite sözcüğünün kökeni buradan gelmektedir. Bu bağlam-
da, loncayı öğrencilerin veya öğretmenlerin kurmasına göre, bunlara uni-
versitas scholarium veya universitas magistrorum et scholarium sıfatları
verildi. Bunlardan birincisi Bologna Üniversitesi Modeli, ikincisi ise Paris
Üniversitesi Modeli olarak bilinmektedir.”
(Öztunalı, Ö. 2001)
Bilim tarihçileri, üniversiteyi Milattan Önce 385’ te kurulan Eflatun’un
(P-
laton)
Akademisine kadar götürseler de, bugünkü
“çağdaş batı uygarlığını”
yaratan üniversite, katolik kilisesinin içinde filizlenir.
Bu kurumlarda karanlık çağda ilk değişim 529 yılında Eflatun’un Acade-
miası’nın kapatılması ile başlar. Ortaçağ 396-1453 olarak nitelendirilen yak-
laşık 1000 yıllık bir dönemdir.
(Anameriç,H; Rukancı, F. 2008)
Orta Çağ
Avrupa’sında, modern anlamdaki üniversiteye
“Studium Generalle”
kavramı
denk düşer.
(Rukancı ve Anameriç, 2004)
. Batıda üniversite kavramının ortaya
çıkışında kentleşme süreci önemli bir rol oynamaktadır.
Karanlık çağ diye de adlandırdığımız Orta Çağ Avrupası feodal beyler ile
kilisenin değişik çıkar ittifakları içerisinde olduğu tam bir sömürü ortamıdır.
İşte böyle bir ortamda bazı kilise mensupları, İncil hikayelerine dayanak
ararken yasak kapılar arkasında bulunan kitapları inceletmek üzere çıraklar/
çevirmenler tutar.
Bu dönemde eski Yunan klasiklerini, Abbasiler ve Emeviler zamanında ya-
pılan birçok çalışmayı Latinceye çevirir.
(Rukancı ve Anameriç, 2004)
Özellikle İtalya, Fransa ve İngiltere’deki ilk üniversitelerin oluşum aşama-
sında, İslam uygarlığı tarafından işletilmekte olan eğitim sisteminden esinlenil-
diği düşünülmektedir
(Rukancı ve Anameriç, 2004)
. Bununla beraber, ne İslam
coğrafyasındaki, ne de Çin, Hindistan veya Güney Amerika’daki uygarlıkların
eğitim kurumları ile Orta Çağ Avrupa’sında ortaya çıkan üniversiteler, temelde
karşılaştırılabilir değildir.