Previous Page  22 / 192 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 22 / 192 Next Page
Page Background

U L U D A Ğ Ü N İ V E R S İ T E S İ ’ N İ K U R A N D E R N E K

22

CUMHURİYET DÖNEMİNDE YÜKSEK ÖĞRETİM

Osmanlı İmparatorluğu’ndan devralınan ve ülkenin başlıca yüksek öğretim

kurumu sayılan İstanbul Darülfünun’u, 1923’ten 1932’ye kadarki 9 senelik dö-

nemde bütün ilgiye rağmen, Türk toplumunun beklediği gelişme ve ilerlemeyi

gösteremedi. Bu nedenle Atatürk, başlattığı üniversite reformu çerçevesinde,

Darülfünun’un incelenmesi için İsviçre’den Profesör Alfred Malche’ı davet etti.

(Doğramacı, İ. 2001)

Prof. Malche, Batı Avrupa’da hâkim olan üniversite kavramına dayanarak

hazırladığı raporda, üniversite rektörünün öğretim üyeleri tarafından seçilmesi-

nin sakıncalarına işaret ederek hükümet tarafından atanmasını önerdi; profesör

seçimi konusunda da şu sözleri söyledi:

“Hiçbir mesele, üniversitenin istikbali için profesörlerin seçimi ve

atanması kadar önemli değildir. Halen tatbik edilen sisteme göre, hoca-

yı, alâkadar diğer hocalar bulmaktadırlar. Alâkadarlar, fena hâkimlerdir.

Onların görüşleri alınmalı, fakat karar başka makamlarca verilmelidir.”

(Doğramacı, İ. 2001)

Üniversitede reformu gerektiren başlıca nedenler, dönemin Millî Eğitim

Bakanı Reşit Galip tarafından şöyle dile getirilmiştir:

“Darülfünun’un fakül-

te ve diğer birimleri arasında bilimsel işbirliğini sağlayacak koordinas-

yon yoktur. Öğretim üyeleri, üniversite dışındaki çalışmaları dolayısıyla

eğitim ve öğretimle yeterince ilgilenmemekte ve kendilerini yalnız belirli

saatlerdeki derslerden sorumlu sayarak, bilimsel araştırmalardan uzak

kalmaktadır. Bunun sonucu olarak da, yayınlar çok azdır. Darülfünun ve

ona bağlı fakültelerdeki yönetimle ilgili makamlara seçimle gelinmektedir.

Öğretim üyeleri arasında ihtiras, sürtüşme ve anlaşmazlıklar doğmuştur.

Dışardan etkin bir denetim yoktur.”

(Doğramacı, İ. 2001)

Prof. Malche tarafından verilen raporu inceleyerek uygun bulan TBMM’nin

kabul ettiği 2252 sayılı Kanun ile 31 Temmuz 1933 günü İstanbul Darülfü-

nun’u kaldırıldı ve yerine 1 Ağustos 1933 tarihinde

“İstanbul Üniversitesi”

adı ile yeni bir yüksek öğretim kurumu kuruldu.

(Doğramacı, İ. 2001; www.

istanbul.edu.tr

)

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk üniversitesi olan İstanbul Üniversitesinin yö-

netiminde köklü değişiklikler öngören kanun ve yönetmelikler bu tarihten iti-

baren yürürlüğe girdi. Böylece mevzuatımızda

“üniversite”

sözü, ilk kez bu

kanun ile yer aldı.

(Ataünal, 1993; Doğramacı, İ. 2001;Hatiboğlu, 2000)