

U L U D A Ğ Ü N İ V E R S İ T E S İ ’ N İ K U R A N D E R N E K
12
kemizdeki durumu masaya yatıralım. Ülkemizde 2000-2011 yılları arasında
üniversiteler üzerine Umut Oran’ın yaptığı bir araştırmaya göre 2000 öğretim
yılında 1.5 milyon olan yüksek öğrenim kurumu öğrencisi sayısı 2011’de 4.4
milyona yükseldi. Yüksek öğretim kurumları 12 yılda toplam 5 milyon dola-
yında mezun verdi. Ancak üniversite programları ile iş hayatı arasındaki eş
güdümsüzlük, mezunların 5’te birini işsizler ordusuna kattı.
(Oran, U. 2012)
Tablo-1 : Yüksek öğrenimli Kişilerin Durumu (Bin Kişi)
(Oran, U. 2012)
Üniversite diplomalıların 2000 yılında % 9.5 olan oranı, 2011 itibariyle %
18’e ulaşarak ikiye katlandı. Türkiye’de 2000 yılı ortalamasında 23.1 milyon
olan toplam iş gücü % 15.8’lik artışla 2011’de 26.4 milyona yükseldi. Aynı
dönemde çalışanların sayısı % 11.7 artışla 21.6 milyondan 23.8 milyona, işsiz
sayısı da % 74.6 artışla 1.5 milyondan 2.6 milyona çıktı.
Yıllık bazda 2000’de % 6.5 olan işsizlik oranı, izleyen dönemde yükselerek
kriz yılı 2009’da % 14’e kadar çıktıktan sonra, 2011’de % 9.8’e geriledi. Top-
lam iş gücünün % 15.8 büyüdüğü 2000-2011 döneminde üniversiteli iş gücü
ise % 120 artışla 4.5 milyona çıktı. İstihdamdaki yüksek öğrenimlilerin sayısı
bu dönemde % 111.7 artışla 1.9 milyondan 4 milyona yükselirken, üniversite
diplomalı işsiz sayısı ise % 226.6 artışla 467 bine ulaştı.
Üniversite mezunu işsizler konusuna göz attığımızda Türkiye İstatistik Ku-
rumu’nun
(TÜİK)
en son 2011 itibariyle açıkladığı yıllık veriler, mezun olu-
nan bölüme göre işsizlik oranında % 19’la sanat bölümlerinin başı çektiğini
gösteriyor. Bunları % 16.5’le bilgisayar ve %e 15.1’le imalat ve işletme ile
ilgili bölümler, % 14.3’le gazetecilik ve enformasyon, % 14.1’le iş ve yönetim
bölümleri izliyor. Daha sonra % 12.6 oranıyla ziraat, ormancılık ve balıkçılık,
aynı oranla sosyal ve kişisel hizmetler, % 11.7 ile fizik geliyor. Oransal bazda
işsizliğin en düşük olduğu alanların başında ise % 2.4’le güvenlik hizmetlerine