

113
havasında değildik. Önce eksiklerin tamamlanması gerekiyordu.
‹stanbul’da ve federasyonda daha işlerimi tam bitirmemiştim. Çünkü devretmem gereken bazı
görevler vardı. Hem eksik işlerimi tamamlıyor bu arada da TOFAŞ’la ilgili yapmam gerekenleri
düşünüyordum. Antrenör konusu öncelikli bir konuydu ve ben antrenör konusunda değişiklik
yapmanın yanlış olduğunu düşünüyordum. Bursa’yı pek tanımıyordum o yüzden yeni bir antrenör
ve ekibi Bursa’da tepki alabilirdi. Bende bu tepkilerin olumlu olacağını düşünmüyordum. Fakat
yine de birtakım girişimlerim olmuştu, özellikle yardımcı antrenör konusunda. Zira Head Coach
olarak Atila Çakmak’ı düşünüyordum. Nezih Bey ve Ersin Bey ile yaptığım ilk görüşmede ben;
‘Yıllardan beri TOFAŞ’ta alt yapıda çalışan bir insan var. Ona şans tekrar görev vermek
gerekiyor, önceki yıllarda bu görevi yapan Atilla Çakmak ile çalışmak istiyorum’
diye
de söylemiş ve yardımcı antrenör olarak Okan Çevik’i istediğimi belirtmiştim Ersin Bey ve
Nezih Bey’e. O sene yardımcı antrenör olarak Okan’ı aldık. Benim çok sevdiğim, çalışkan bir
insandı Okan. Atilla ile çok iyi uyum sağladı. Hakikaten uzun bir dönem çalıştı TOFAŞ’ta. Hem
TOFAŞ’ın yapısına uygun, hem profesyonelliği ve kişiliği ile örnek bir insandı.
Bunlar tamamlandıktan sonra ‹stanbul’dan Bursa’ya döndüm. Tamolarak tarihi hatırlamıyorum,
sezon başı öncesiydi antrenmanlar yeni başlamıştı ya da başlayacaktı galiba, Ersin bey’in
odasında toplantı yapılacak ve bu toplantıda hem benim görevlerim anlatılacak, hem de TOFAŞ
idari ve teknik ekibindeki diğer kişilerin görev tarifleri açıklanacaktı. Bu toplantıya Başkanımız
Ersin Taş, Nezih Olcay, Atilla Çakmak, Kaptan Tolga Öngören, sen ve ben katılmıştım. ‹leride
büyük başarılar elde edecek olan bir ekibin ilk toplantısıydı o gün yaptığımız toplantı ve öyle
zannediyorum ki o gün için hiç birimizin aklında çok büyük başarı hedefleri yoktu.
Toplantıda arkadaşlarıma aktarılan şuydu: Ben kulübümüzün idarecisi olacaktım. Nezih
ve Ersin beyler’in temsilcisi olarak işin başında olacak, üst yönetimin alacağı ilke kararları
çerçevesinde kulübü yönetecek ve de gündelik kulüp işlerini yapacaktım.
Böylece 1994 yılında idareci olarak TOFAŞ’ta çalışmaya başladım. ‹dari kadro da desteğe
ihtiyacım vardı o sebeple Uğur Özmen’i yönetici olarak işe aldım. Uğur uzun yıllar yönetici
olarak bana yardımcı oldu ve kulübümüze hizmet etti. Altyapı faaliyetlerinde çok verimli
çalışmalar da bulundu.
‹lerleyen dönemde kulübümüz biraz daha güçlenip Avrupa Korac Kupası’nda ciddi neticeler
elde etmeye başlayınca ben de Basketbol Federasyonu’nda beraber çalıştığım Coşkun Teziç’i
Ülker’den TOFAŞ’a transfer etmek için üst yönetimden izin aldım. Özellikle milli takımlarda ve
kulüp takımlarında Avrupa’da başarılı işler yapan Coşkun, tam bir takım elemanıydı. Zaman
ilerledikçe kulübün özellikle idari yapısını daha profesyonel daha kurumsal bir hale getirmeye
çalıştık. Bu doğrultuda çok ciddi çalışmalar yaptık. Tanıtım da önemliydi bizim için. Bu amaçla
birçok faaliyete imza attık. Mesela FIBA antrenör, hakem eğitim seminerlerine sponsor olduk.
Günümüzde Euroligue ve FIBA Cup maçlarını yöneten üst düzey hakemlerin çoğunluğu o
dönem bizim sponsor olduğumuz Antalya’daki FIBA Hakem Semineri’nde yetişen hakemlerdir.
O seminerde kulübümüz TOFAŞ’ın FIBA’ya tanıtımını yaptık. Çok büyük işler yapacağımızı