

|
135
|
BASINDA 41 YILLIKYOLCULUĞUNÖYKÜSÜ : BURSAHAKİMİYET
bize masalarını bilgisayarlarını açtı. Bilgisayar dediysem, bu-
günkü makinelerle kıyaslamayın sakın, siyah ekranda dos ko-
mutlarıyla çalışan hesap makinesinden hallice ama o zaman
için teknoloji buydu.
Tam Arzu Yılmaz ve Aykan Uzoğuz’un odalarının önündeki
serviste köşemizi hazırlıyor ama bunu yaparken bol bol eğ-
lenmeyi de ihmal etmiyorduk. Bursa’da olduğu zamanlar Utku
Gürtunca -birlikte ömrü çok kısa olacak bir radyo programı
yapıyorduk Alacageyik Kuşağı diye, o başka bir yazının ko-
nusudur- yıllar sonra İstanbul’a yerleşerek Turhan Arda’yla
birlikte Beyaz Show’un metin yazarlığını yapacak olan Kaan
Cengiz gelirdi. Onlar gelince eğlencenin dozu kontrolden çı-
kar diğer servislere de sirayet ederdi. Ekonomi servisini işgal
ettiğimiz gibi özerkliğimizi de ilan etmiştik neredeyse.
Arada bir Aykan Hoca odasından çıkıp davudi sesiyle gazete-
de çalışanlara birtakım şeyler söyler, bizlere takılır ya da en
kötü ihtimalle “Köyün postacısı” fıkrasını 1176.’ya anlatırdı.
Hatırladığım gazetede mutlu bir çalışma ortamı olduğu. Ha-
bercilik telaşından olsa gerek zaman zaman gerginlikler ya-
şanırdı ama insanın her gün koşa koşa gitmek isteyeceği bir
ortam vardı.
O zamanlar bize destek olan, tahammül eden 2 tane çok de-
ğerli insanın ismini zikretmezsem olmaz: Biri Banu Demirağ,
diğeri Şadan Kolaylı. Az kahrımızı çekmediler. Onlardan da
çok şey öğrendik. Sağ olsun, var olsunlar.
Gazeteye olan katkımız Yaşayan Bursa ekindeki Paşa Çayı’yla
kalmadı elbette, ekonomi eki Profil’de de bir sayfa hazırladık
sonra, kısa bir süre olsa da kültür-sanat dergisi Ekspres’te de
bir şeyler yaptık.
Utku Gürtunca