76
|
BASINDA 41 YILLIKYOLCULUĞUNÖYKÜSÜ : BURSAHAKİMİYET
|
getirerek kalan miktarı gününde ödedi. Tabii ilginçliği de için-
de barındıran bir ödemeydi bu. Şöyle ki; Eyüp Bey, gazeteyi
satın aldığı fiyatı finans departmanına ve ortaklarına bildir-
miş, “falanca gün ödemeyi havale yapacağız” demişti. Ama,
ya kendi unutup verdiği peşinatı söylememişti, ya da finansçı-
lar bu peşinatın elden verildiğini unutmuştu. Nitekim ödeme,
gününde tam olarak eft yoluyla geldi, ama peşinat düşülme-
mişti. Yani fazladan 100 bin dolarımız vardı. Celal Bey, hava-
lenin geldiğini duyunca, o gün parayı kendisine aktarmamız
talimatını verdi. Yaptık ve ben holdinge gittim. “Eyüp Bey
peşinatı geri aldı mı?” diye sordum. Celal Bey “hayır” dedi. “O
zaman 100 bin dolar fazlamız var” dedim. Baktı inceledi, doğ-
ruydu. Aynı Dizdar’da olduğu gibi parayı elden götürmek yine
bana kalmıştı.
Kent gazetesinin baskı işini, bir süre Bursa Hakimiyet matbaa-
sında gerçekleştirdik. Bir süre sonra Kent, kendi matbaasında
basıldı. İlişkimiz, farklı gazetelerin rekabeti olarak devam etti.
Sıra bu parayı alarak, AS TV’nin uyduya çıkarılmasına gel-
mişti. Ama olmadı. Celal Bey, “ bugüne kadar hep verdim, hep
verdim. Medyadan ilk kez para aldım. Bu nedenle iç kaynakla-
rınızı tekrar gözden geçirin ya da kaynak yaratın, yatırımları-
nızı öyle yapın, bu parayı vermeyeceğim” dedi. Niyetimiz bu
parayı AS TV’nin Betacam’dan, Divicam’a geçişi, sonra uydu
lisansı alması ve uydudan yayına başlaması için kullanılacaktı,
ama kısmet olmadı.”