80
|
BASINDA 41 YILLIKYOLCULUĞUNÖYKÜSÜ : BURSAHAKİMİYET
|
Bu arada Saruhan Ayber’den destek istenir. Ayber, İstanbul’a
Kemal Kınacı’ya bir teknik ekip listesi gönderir. Onlar hemen
gelir. Bu arada Kemal Sulaoğlu ve İzmir’den Tanju Ataşer ve
onunla bir ekip minibüse bindirilir ve Bursa’ya gelir. Ekip
çalışması diye kurumsallaşma sürecinde kurumlarda verilen
eğitimlere örnek bir çalışma ortaya konulur. Kriz yönetimi de-
nilen de budur.
Evet, Bursa Hakimiyet ekip çalışması, kriz yönetimi gibi kav-
ramların dile getirilmediği bir iş dünyasında bunları pratiğe
aktarma başarısı göstermiştir. O gün herkes olağanüstü bir
performans gösterir. Hep birlikte o gün gazeteyi çıkarırız.
O krizi yöneten daha birkaç gün önce gazeteyi satın alan Celal
Sönmez talimatını vermişti:
“Yapılması gereken neyse yapın. Maddi yönünü düşünmeyin”
Gerek Bursa Hakimiyet’in çıkış sürecinde, gerek gazetenin
Sönmez Holding’e satılış sürecinde, gerekse gazetenin sıkıntılı
günlerinde önemli bir aktör vardır.
Bu kişi Günaydın Gazetesi Müessese Müdürü Kemal Kına-
cı’dır.
Bu kitabın hazırlanış sürecinde kendisine ulaştım. Ön çalış-
malarımı paylaştım.
Kendisinin o dönemle ilgili anılarını yazmak istedim. Kemal
Bey, anı anlatma ve yazma konusunda, olaya herkesin kendi
merkezinden baktığını söyleyerek, konuya sıcak bakmadığını
ifade etti. Ama bana güzel bir anekdot bıraktı. Şöyle dedi:
“Ustam ve patronum Haldun Simavi’den öğrendiğim gazete-
cilikte ben değil, biz vardır. Ayrıca gazetecilikte rütbe yoktur.”
Kemal Kınacı, TSYD’de bir konuşma
yaparken