

11
maktadır. Ama pratikte bunun yansıması farklı görülmektedir. Toplumlarda insanlar çoğunlukla
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduklarına inanmaktadır. Ülkemiz özelinde ise insanımızın
mutlaka fikir sahibi olduğuna inandığı üç konu bulunmaktadır. Bu konular politika, ekonomi ve
spordur. Yeterli bilgi sahibi olmadan herkesin fikir sahibi olduğuna inandığı veya fikrini söyleme
zorunluluğu hissettiği konularda iyileştirme yapmak, yeni paradigmalar yaratmaya çalışmak ise
kuşkusuz zordur.
Spor dendiğinde unutulmaması gereken bir başka konu da yetenek ve eğitim konusudur. En
iyi eğitim koşulları altında eğitilse bile bir insanın sporcu veya sanatçı olabilmesi için yetenek
gereklidir. Ve bu sonradan kazanılan bir özellik değildir. Doğuştan sadece sınırlı sayıda insan
bu özelliğe sahiptir. ‹şte bu özel insanlar bilimsel temellere dayalı seçim yöntemleri ile belirle-
nip, bilimsel koşullar altında çalıştırılırsa, performans sporunda ülkelerinin ve kentlerinin gurur
kaynakları olurlar.
Sporun bilimsel temellere oturtulmasının önemine günümüzden yaklaşık 30 sene önce (16
Kasım 1980) Koç Topluluğu’nun kurucusu merhum Vehbi Koç, TOFAŞ Spor Kulübü Başkanı’na
yazdığı mektupta şu cümleyle değinmektedir:
“Bilimsel esaslara dayalı, ciddi ve disiplinli çalışmalar sürdürüldüğü takdirde kulübünüzün
en iyi sonuçları alacağına inanıyorum.”