

10
15 milyar yıldır varolan evrenin içinde dünyamız, dört buçuk milyar yıldır güneşin çevresinde
dönmeye devam etmektedir. Dünyamızda, sadece 40 bin yıl önce konuşma yetisini kazanan
insanoğlu ise 20 milyon yıldır bir uygarlık oluşturmaya çalışmakta ve tüm bu sürecin başından
beri büyük bir fiziksel etkinlik içindedir.
Sosyolojik açıdan bakıldığında sporun insanoğlunun uygarlaşma süreci boyunca her zaman
var olduğu görülmektedir. ‹nsan yaşamını sürdürmek, beslenebilmek, türünü devam ettirmek için
sürekli bir fiziksel mücadele içindedir. Ayrıca spor, tarih boyunca yöneticiler tarafından çeşitli
amaçlar için araç olarak görülmüştür. Kimi ülke yöneticileri sporu toplumun militarize gücünü
artırmak, kimileri toplumu uyuşturup apolitize etmek, kimileri ise sistemlerinin bir propaganda
aracı olarak kullanmıştır.
Bu milyonlarca yıl süren süreçten sonra spor günümüzde hem rehabilitif, hem rekreatif amaç-
lı, hem kişisel gelişim, hem de bir tanıtım aracı olarak karşımıza çıkarken; performans sporu da
adeta şov dünyasının bir vazgeçilmezi haline gelmektedir. Bunun dışında spor, evrensel bazda
kullanılan ortak bir dildir. Herkesin bildiği gibi dünyada evrensel olarak kullanılabilen üç ortak
dil bulunmaktadır. Bu diller matematik, müzik ve spordur. Dünyanın neresine giderseniz gidin
iki kere iki dört eder, si bemol her ülkede si bemoldur ve gol her yerde goldür. ‹şte bu açıdan
da sporun ayrı bir önemi ve ayrıcalığı bulunmaktadır.
TOFAŞ 1997 yılında Koraç Kupası’nda finale kaldığında, Cüneyt Akalın, Gazete Pazar’daki
16 Mart 1997 tarihli Efes’in Koraç Şampiyonluğu’nun ardından, TOFAŞ’ın finaline değindiği
yazısının fotoğraf altında şöyle diyordu:
“Efes ve TOFAŞ evrensel bir dili konuşup, günümüz dünyasının gereklerini yerine getiriyor-
lar.”
Olaya sağlık açısından baktığımızda ise insan organizmasının fiziksel, zihinsel, ruhsal ve
toplumsal bir bütünlük içinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu dört unsur ideal ve sağlıklı insanın
temel gereksinimleridir. Spor insana, kişilik gelişiminden, özgüvene; kalp dolaşım sisteminden,
sinir kas sistemine; sağlıklı bir postürden (duruş), sosyalleşmeye kadar birçok noktada olumlu
katkı koymaktadır.
Tüm bunların dışında sanayi devrimi sonrasındaki süreçte, insanoğlunun genel üretimdeki
fiziksel etkinliğinin giderek azalması (sanayi devrimi öncesi yüzde 90’ların üzerindeki bu oran,
devrim sonrası yüzde 25’lerin altına düşmeye başlamıştır), beraberinde hipokinetik (hareket
azlığı) hastalıklar adını verdiğimiz yeni bir hastalıklar grubunun doğmasına neden olmuştur. Bu
hastalıklar grubu ile mücadelede de spor en ciddi araçtır.
Günümüzde bir bilim dalı haline gelen spor bilimi ise son 50 yıl içinde çok önemli gelişme-
ler göstermiştir. Doğrudan insan ile ilgili olan bu bilim dalı, insanı ilgilendiren tüm bilim dalları
ile de ilişki içinde olduğundan interdisipliner (disiplinlerarası) bir alandır.
Spor yukarıda belirtmeye çalıştığımız gibi insan yaşamı içinde çok boyutlu bir alan oluştur-
G‹R‹Ş