|
175
|
BASINDA 41 YILLIKYOLCULUĞUNÖYKÜSÜ : BURSAHAKİMİYET
Telefonu kapalıydı ve izin alıp, Bursa’dan Ege’ye tatile kaçmıştı.
Nasıl kaçmasındı, 25 trilyon para uçmuştu.
Nitekim para, diğer hafta sonu 50 trilyon oldu. 2 kişi bildi, bir
Bursa’dan 10.45’te Nilüfer Tuna Caddesi’nde kuponu maki-
neye oynatmıştı. Her iki kazanan da, gizli kaldı, kim olduğu
öğrenilemedi.
50 trilyon paranın sayıları çekilirken, TRT’nin program sunu-
cusu geçen haftaki Bursa Hakimiyet’in cumartesi günkü gaze-
tesini tüm ülkeye, hatta uydudan yayın yaptığı için, dünyaya
“.. bildiler ama oynamadılar…” diyerek tanıtıyordu. Ben de izli-
yordum. Ama “Genel Yayın Yönetmeni olarak gurur mu
duymalıydım, yerin dibine mi girmeliydim?..” bileme-
menin şaşkınlığını yaşayarak.
Ben, Bursa Hakimiyet serüvenimi şanslı olarak tanımlı-
yorum. Çünkü Sönmez Grubu’nda üç kuşakla da çalış-
ma olanağı buldum. Rahmetli Ali Osman Sönmez ben
geldiğimde milletvekili olmuştu. Ama arada bir gelip
konuşuyordu, soruyordu, anlatıyordu… Biz kendisine
“Patron” derdik.
Medya ile asıl ilgilenen ise Celal Bey’di. Nitekim 1997
sonu veya 1998 başıydı. DYP Genel Başkanı Tansu Çil-
ler Patron’un helikopteri ile Bursa’ya gelmiş, AS TV’ye
konuk olmuştu.
Program devam ederken Patron Saruhan Bey’in odasında
Turhan Tayan ile birlikte bekliyordu ve programı izliyordu.
Saruhan Bey’in talimatıyla ben de yanlarında oturuyordum.
Tanıyanlar bilir, patronun yakınında oturmak kolay değildir,
her olumsuz durumda sürekli bozuk yersiniz. Ondan dolayı
az görünmek daha rasyonel bir davranıştır.
Neyse, o gün talimat öyle olunca, mecburen yanlarında otur-
Dönemin Başbakanı Tansu Çiller,
İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu ve
Bursa Milletvekili Ali Osman Sönmez