Previous Page  156 / 209 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 156 / 209 Next Page
Page Background

|

155

|

BASINDA 41 YILLIKYOLCULUĞUNÖYKÜSÜ : BURSAHAKİMİYET

Artık kıdemli(!) muhabir olmuştum, bir yıl-

başı gecesi Uludağ’daki otellere gelen ünlü-

lerin haberini yapmak için gönderildim. Bir

otelden diğerine geçip lobide, kafede, gece

kulübündeki ünlülerle kısa söyleşi yapıp fo-

toğraflarını çekiyordum. Önemli olan fotoğ-

raftı, altını istediğim gibi ilginç hale getirip

dolduracaktım. Yoksa söyledikleri sıradan

şeylerdi. Demek ki basın sayesinde parlamış-

lar fikri de ilk orada oluştu kafamda.

Saat gece yarısını geçmişti bir otelin gece ku-

lübüne girdim, pistte kırmızı elbiseli iri yarı

bir kadın her uzvuna müziğin ritmini hisset-

tirmek için çabalıyordu adeta, kendince dans

ediyordu. Ama bana ünlü lazımdı. Ergenlik-

ten yeni çıkmış bir erkek için seyredilmesi hoş

figürlerdi. Kendim için beş altı kare fotoğraf çektim. Birkaç

dakika sonra yüzüne odaklandığımda yabancı gelme-

di. İki gün önce İstanbul gazetelerinde manşetlere çık-

mıştı, Bulgaristan’da tutuklanan mafya babasının eşiydi

bu. Gecenin bombasını yakalamıştım, kafamda başlığı

bile attım “Kocası hapiste kendi pistte”. Makinemde geri

kalan filmi harcamaya başladım. Coşmuştum, patır pa-

tır flaşlar patlatarak kendimi belli ettiğimden haberim

yoktu. Müziğin ortasında kırmızılı kadın pistten inerek

yanıma gelip koluma girdi. Neler oluyordu? “Gel canım

dışarı çıkalım” dedi. Sevindim. Ama bir tuhaflık vardı

kolumu tutukluyu minibüse götüren polis gibi çok sıkı

tutuyordu. Beni kadınlar tuvaletine soktu, odaya çıksay-

dık diye geçirdim içimden ama olsundu. Kapıyı kapatıp

beni duvara dayayarak çok pis küfürler etmeye başladı.

Arada sarf ettiği normal sözcüklerden makinemdeki fil-

mi istediğini anladım. Dirensem de hayalarıma dayadığı

Yılmaz Aslantürk, Murat Kuter,

Serdar Gilkal