Previous Page  8 / 12 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 8 / 12 Next Page
Page Background

OCAK - ŞUBAT 2015

8

ENGİZİSYON YARGISI VE İŞKENCE UYGULAMASI

Adaletin tarihsel gelişiminde kara lekelerden biri ve en önemlisi;

Engizisyon Yargısı ve işkence uygulamasıdır.

Tarihte ilk işkence kaydına Mısır, Asur ve Yunan kent-cumhuri-

yetlerinde rastlanılır. Atina’da işkence yalnızca yabancılarla kölelere,

Roma’nın cumhuriyet döneminde de yalnızca kölelere uygulanılırdı.

Roma’nın imparatorluk döneminde,

“laese majestas”

yani imparato-

ra karşı gelme suçu da işkence kapsamına alınmış ve bu da demokra-

siyi yok etmeye yetmiştir. Roma’da sonradan, kocalarını zehirlemek-

le suçlanan kadınlar da işkence kapsamına alınmıştı. Burada işkence,

bir itiraf elde etme aracından çok, bir ceza olarak kullanılmıştır.

Ortaçağ’da dogmatik din öğretilerinden sapmalarla mücadele et-

mek üzere gelişen Engizisyonun toplumun her katmanında sorgu,

tutuklama ve işkence uygulamaları, çağımızın ceza hukukunu etki-

lemiştir.

Engizisyonun özelliği, sanığın tutuklandığı andan itibaren suçlu

sayılması ve suçsuzluğunu kendisi kanıtlamak zorunda olmasıydı.

İhbarcılık ve gammazlık destekleniyor, kışkırtılıyordu. Suçluyu ihbar

etmeyen de suç ortağı sayılıyor, Engizisyon mahkemesinin huzuruna

çıkarılıyordu. Zan altına düşmekten korkan halkın içinde suçlunun

lehinde tanık bulmak çok zordu. Savunma avukatının görevi de kolay

bir itirafı elde etmekten öteye gitmezdi.

İşkence bir ceza değildi, amacı suçun itirafını ve suç ortaklarının

isimlerini elde etmekti.

İşkence esnasında suçlarını itiraf edenlerle, mahkumiyetten sonra

pişmanlık gösterenler, genelde müebbet hapse mahkum edilirlerdi.

Hapis cezasına çarptırılanlarla, Engizisyon kaçaklarının ve kapıldık-

ları sapmadan dönmeye vakit bulamadan işkence altında ölenlerin

ve mirasçılarının varlıkları haczedilirdi. Engizisyon mahkemesinin

masrafları düşüldükten sonra, kalan servet kilise ile yerel devlet yö-

netimi arasında paylaşılırdı.

Mahkumiyetlerin toplu olarak halk önünde ilan edilerek mahkum-

ların özel giysileriyle halkın önünden geçirildikleri

“auto-da-fe”

törenlerinden en az on beş gün önce işkence kesilirdi, böylece de

mahkumların taşıdıkları fiziksel işkence belirtileri halktan saklanmış

olurdu.

Fransa Temyiz Mahkemesi eski başkanı L. Tanon,

“Fransa Engi-

zisyon Mahkemelerinin tarihi”

(Histoire des Tribunaux de l’Inqui-

sition en France)

adlı eserinde şöyle diyor:

“Engizisyon Hukuku Fransa ve diğerAvrupa devletleri krimi-

nel hukuku üzerinde derin izler bırakmıştır…… Sanık yemini,

usulün gizliliği ve keyfiliği, savunma hakkının verilmemesi, ya-

nıltıcı sorgulama tekniği, işkence ve diğer baskı yolları ile itirafa

zorlamalar hep Engizisyon mirasıdır. Engizisyon ceza usullerinin

de modern ceza usulleri ile müşterek bir noktası vardır o da ha-

pis cezasının geniş çapta uygulanmasıdır. Engizisyondan önce de

var olan hapis cezası, Ortaçağ Engizisyon Hakimleri tarafından

yaygın ve genel bir hale sokulmuştur.”

Ortaçağda yargılama yetkisi, tanrıdan alınan vekalet söylemi ile

yürütülüyordu. Kaynağı din ve dinseldi.

Rönesansla başlayan uyanışla, insanlık körü körüne inanmaktan

anlamaya, şüphe etmeye ve araştırmaya geçti. Bu gelişme, adaletin

kaynağının da değişmesine ve gökten yere, halka inmesine yol açtı.

Hukukun laikleşme süreci açısından İtalya’nın ve Rönesans’ın

önemi büyüktür. Rönesans aydınlanması, toplumsal yapıların değiş-

mesini de beraberinde getirdi. Başka bir deyişle, her ikisi de birbirini

etkiledi. Toplumsal yapıdaki çatışmalar ve değişimler, aydınlanma/

Rönesans’a yol açtı.

Aydınlanma, kişi özgürlüklerini ve siyasal hakları ortaya çıkardı.

Tüm bunlar kolay olmadı. Sürecin öyküsüne sonraki yazımızda

devam etmek üzere, 2015 yılının sağlık ve esenlikler dolu olmasını

dilerim.

Mehmet Şişmangil

Hukukçu

ADALETİN VE YARGININ

TARİHSEL GELİŞİMİNE

BAKIŞ-1

Bu yıl dördüncüsü düzen-

lenen ve Türkiye’nin görsel

tarihinin oluşturulmasına katkı

koyan BursaFotoFest, coşkulu

törenle sona erdi.

Bursa’yı bir hafta boyun-

ca fotoğrafın tüm renkleriyle

buluşturan ve fotoğrafın baş-

kenti haline getiren 4. Ulusla-

rarası Bursa Fotoğraf Festivali

(BursaFotoFest)

, programın

düzenlenmesine katkı koyan

gönüllülerin ve usta isimlerin

yer aldığı törenle sona erdi.

Bursa’yı fotoğraf sanatı-

nın merkezi haline getiren 4.

Uluslararası

BursaFotoFest,

Gölpark’taki kapanış töreniyle

sona erdi. Fotoğraf sanatçısı

Kamil Fırat, Milliyet Gazetesi

Fotoğraf Editörü Ercan Ars-

lan, Sabah Gazetesi Fotoğraf

Editörü Kutup Dalgakıran ve

Anadolu Ajansı Ortadoğu ve

Afrika Görsel Haberler Editörü

Erhan Sevenler ile festivalin

düzenlenmesinde destek veren

gönüllülerin katıldığı tören, sa-

mimi bir ortamda düzenlendi.

Tüm Bursalılara, fotoğrafa

gönül verenlere, Bursa Kent

Konseyi

(BKK)

gönüllülerine,

festival destek olan fotoğraf

ustalarına teşekkür eden BKK

Başkanı Semih Pala, dünya

çapında bir organizasyonu ba-

şarıyla yapmanın mutluluğunu

yaşadıklarını söyledi. Bur-

sa’nın tarihi, kültürü, doğasıy-

la bir dünya şehri olduğunu

belirten Pala, Bursa’nın tüm

kurumlarının iddialı olduğu

gibi BKK’nin iddialı olduğunu

ifade etti. Büyükşehir Beledi-

yesi’nin destek ve katkılarıyla

Türkiye’nin en büyük ve en

güçlü kent konseyi olduğunu

anlatan Pala,

“4 Meclis, 30

çalışma grubu ve yüzlerce

gönüllümüzle beraber yıl-

da 1500 etkinlik yapıyoruz.

Her görüşten insan tarafın-

dan desteklenen Bursa Kent

Konseyi, herkese ve her kesi-

me hitap ediyor, ‘Toplumsal

denge çizgisi’ anlayışıyla ha-

reket ediyor. Kent konseyinin

organizasyon gücü ve Büyük-

şehir Belediyesi’nin bu işlere

yatkın olması sayesinde Bur-

saFotoFest’i yaptık. Topluma

faydalı olan her türlü ulusal

ve uluslararası çalışmaya va-

rız”

dedi.

Atatürk Kongre Kültür

Merkezi

(Merinos AKKM)

Ge-

nel Koordinatörlüğü görevini

yürüttüğünü de hatırlatan Pala,

katılımcılara kongre merkezi

hakkında bilgi verdi.

BKK Yürütme Kurulu üye-

si Dr. Ceyhun İrgil ise, Bursa

Kent Konseyi personelinden

gönüllüsüne, fabrika çalışanın-

dan profesörüne, öğrencisin-

den işverene yakan her kesimin

katkısıyla BursaFotoFest’i dü-

zenlediklerini ifade etti. 

BursaFotoFest Danışma

Kurulu üyesi Prof. Dr. Melih

Zafer Arıcan, festivale katkı

koyan herkese teşekkür etti.

Arıcan, bu yıl festivalin kitabı-

nı ortaya çıkartacaklarını söy-

ledi. BursaFotoFest Kuratörü

Hasan Şenyüksel ise, bu sene

4’üncüsü yapılan BursaFoto-

Fest’in başarıyla bitirildiğini,

5. BursaFotoFest’in çalışma-

larına hemen başlayacaklarını,

fotoğrafta daha seçici davrana-

caklarını açıkladı.

BUFSAD Başkanı İlhan

Özer, emeği geçen herkese te-

şekkür ederken, festivalin 5.

senesi için çalışmalara hemen

başlanacağını, dernek olarak

gerekli değerlendirmeleri ya-

pacaklarını söyledi.

Fotoğraf Sanatçısı Ka-

mil Fırat, festival sayesinde

Bursa’yı gördüklerini ve an-

latacaklarını kaydederek, fes-

tivalin uzun soluklu olmasını

temenni etti. Milliyet Gazetesi

Fotoğraf Editörü Ercan Ars-

lan, Sabah Gazetesi Fotoğraf

Editörü Kutup Dalgakıran ve

Anadolu Ajansı Ortadoğu ve

Afrika Görsel Haberler Editö-

rü Erhan Sevenler de festivalin

düzenlenmesinde emeği geçen

herkesi tebrik etti.

Yerel Gündem Şube Mü-

dürü Neslişah Erbey Kuşku ve

BursaFotoFest Genel Sekreter-

liğini yürüten Murat Başlar da

festivalin yürütülmesine katkı

koyan BKK personeline, gö-

nüllülere ve sanatçılara teşek-

kür etti. 

BKK Gençlik Meclisi,

Çocuk Meclisi ve Engelliler

Meclisi üyelerinin de görüş-

lerini dile getirdiği toplantıda,

festivale destek veren gönüllü-

lere teşekkür belgeleri verildi.

Program, toplu fotoğraf çeki-

miyle sona erdi.

BURSA

FOTOFEST

4.

U

L

U

S

L

A

R

A

R

A

S

I