

67
‹ş programımızın toplantısı çok fırtınalı, tartışmalı… Şunu yapıyoruz, bunu ediyoruz,
beklediğimiz neticeleri sağlayamıyoruz. Ama toplantıya hakikaten dosyalarla gitmişiz,
bunları takdim ediyoruz. Çok zor bir toplantıyı bitirdik. Her şey bitti… Her şey konuşuldu.
Bütçe onaylandı. Bütün masraflarımız, her şey onaylandı. Herkes toplantıdan çıkıyor. Sayın
Suna Kıraç da çıkmak üzereydi, yanılmıyorsam. Sayın Rahmi Koç kalkmıştı kapıya kadar
ilerlemişti. Koç Holding’deki ‹cra Kurulu Toplantı Odası’ndan çıkmak üzereydi. Koç Holding’in
Mali Denetçisi ’Efendim yalnız bir konuyu görüşmedik’ dedi. Herkes durdu. ’TOFAŞ basket
takımını görüşmedik’ diye devam etti. Rahmi Bey, bunun üzerine odadan çıkmadı. ‘Nedir
?
’
diyerek geri döndü. ‘Biliyorsunuz. 5 trilyon bir harcama var’ dendi.
Rahmi Bey de yerine oturdu. Bu defa TOFAŞ Basketbol Takımı üzerine toplantı bir daha
tetiklendi. O toplantıda, ‘Böyle masraflar olmaz. Lağvedin takımı’ diye bir deklarasyon çıktı.
Bütçe geçmiş, hiçbir şey saklanmamış. Yalnız değişik konularda, değişik yerlerde odaklar
vardı. Mali Denetçimiz, muhtemelen sonraki yıl kötü olursa kontrolörlük fonksiyonuna gele-
bilecek bir takım kritikleri göğüslemek, ya da sorumluluğunu almaktansa o anda söylemeyi
istedi.
Ama bizim bütçemiz o yıl bir önceki yıla nazaran düşüyordu. Kontratlarımızı
yapmıştık. Alacağımız oyuncuları almıştık. Takım tamamdı. Sadece takımın idamesi,
Avrupa kupaları’nda savaşması söz konusuydu. Yani o güne kadar yaptığımız yatırımın
maksimumunu geçmiştik. Yatırım azalmaya başlamıştı. Tam da Avrupa’da netice alıp
o yatırımların geri dönüşünü sağlama fırsatını yakalayabilecektik. O karar alındığında
sezon ortasıydı. Bu bütçe Aralık ayında yapılıyordu. Bizlerin zor durumunu düşünün!..
Takım şampiyonluğa, kupaları kazanmaya doğru gidiyor ve yönetim bunun kapanmasına
karar vermiş! Böyle bir bilginin dışarıya sızması, ne kadar problem yaratabilir
?
Yani
bir de onu düşünmek lazım. Bu süreci çok zor yönettik ve dışarıya sızmasını engellemek
için çok uğraştık. Bu fikrin değiştirilmesi için çok mücadele verdik. O yılın ilk yarısıydı,
tabi sezon bitimine kadar yapacak bir şey yoktu. Mesele bir sonraki sezonun başından
önce kontratların yenilenmemesi, yapılması gereken bir takım oyuncu değişikliklerinin
yapılmaması anlamına geliyordu. O zamana kadar bir şekilde yönetmenin yolunu buluruz,
belki ekonomik ortam değişir, belki yönetiriz diye baktık. Fakat olmadı.’
Evet, TOFAŞ Spor Kulübü’nün ligden çekiliş öyküsü kısaca böyle.
Bu ligden çekilme sürecinde bazı gazete ve televizyonlarda ligden çekilmenin gerekçeleri
olarak gösterilebilecek, akla ve hayale gelmeyecek iddialarda bulunuldu. Bu gerçek dışı
iddialar sadece TOFAŞ, TOFAŞ Spor Kulübü, taraftarlarımızı ve Bursa’yı üzdü. Özellikle
içlerinde benim de bulunduğum TOFAŞ Spor Kulübü yöneticileri en fazla üzülenler oldu. Ama
görüldüğü gibi işin gerçeği yukarıda anlatıldığı gibiydi.