

146
|
BASINDA 41 YILLIKYOLCULUĞUNÖYKÜSÜ : BURSAHAKİMİYET
|
O gün, medyaya gelmemle kendimi sevgili Saruhan Ayber’in
yanında bulmam bir oldu.
‘’Bi medyanın önüne etmediğiniz kalmıştı, onu da yaptınız’’
dedi.
Ben, köşe başında sigara içerken, müdüre yakalan-
mış bir liseli gibi mahcup mahcup yere bakarken,
gülerek “keşke bana da iki koç ayırsaydınız” diyerek,
en babacan tavrı ile bir sonraki programlar ve içe-
rikler konusunda önerilerini dile getirdi, yol göster-
di, nasihatlerde bulundu.
O günkü babacan fırçanın öncesinde daha pek çok
defalar kendimizi Saruhan Bey’in odasında buldu-
ğumuzu hatırlıyorum. Mesela Radyo S’ten canlı ola-
rak yayınlanan; tekerlekli ofis sandalyeleri ile med-
ya içi yarışı. Sevgili Volkan Gültekin canlı yayında
paraşütle atladıktan sonraki halini.
Milli takımımız sinema salonunda film izlerken,
gizlice salona girip yayın yaptıktan sonra hep aynı
babacan tavırla karşılaştım.
Bizim için hiyerarşide Bursa Hakimiyet hep büyük ağabey, AS
TV küçük ağabey oldu ve hepsinden önemlisi Medya S, mes-
leki kariyerimde kendimi en özgür ve sınırsız hissettiğim tek
yerdi.
1997 yılına girerken Radyo S’in o zamanlardaki frekansının da
97.0 olması nedeniyle bir kampanya tasarlamamızın güzel ola-
cağı fikriyle, yapımcı arkadaşlarla düşünürken;
Hiçbir sınır ve kısıtlama getirmeden “Dileyin Radyo S’ten ne
dilerseniz’’ deyip, noter huzurunda yapılan çekilişle, gelen
Murat Makar